Kamuoyu Diplomasisi Nedir? İnsan Hikâyeleriyle Güçlenen Görünmeyen Diplomasi Bazı kavramlar vardır, ilk duyduğunda kulağa resmî ve uzak gelir; ama derinleştikçe içinde insanın kalp atışını hissedersin. Kamuoyu diplomasisi tam da öyle bir kavram. Devletlerin, hükümetlerin, hatta bireylerin bile birbirlerini anlamak için kelimeleri, duyguları ve kültürleri nasıl kullandığının hikâyesidir bu. Ben bu yazıda, sadece kavramsal değil, gerçek hayatta yaşayan bir kamuoyu diplomasisini anlatmak istiyorum. — Kamuoyu Diplomasisi Nedir? Tanımdan Öte Bir Etkileşim Kamuoyu diplomasisi, klasik diplomasinin duvarlarının dışına taşan, halktan halka iletişimi merkeze alan bir yaklaşımdır. Kısaca: Bir ülkenin başka ülke halklarının gönlünde yer edinebilmek için yürüttüğü iletişim faaliyetleridir. Ama bu tanım…
Yorum BırakFikir Dolu Topluluk Yazılar
Kamerun’da Deniz Var mı? | Stratejik Erkekler, Empatik Kadınlar ve Coğrafya Gerçekleri Arasında Bir Yolculuk Kamerun’da deniz var mı? Bu soru kulağa sanki “Mars’ta market var mı?” gibi geliyor, değil mi? Ama durun, o kadar da absürt değil! Çünkü gerçekten, haritayı açmadan önce emin olamayan bir insan nesli var. Üstelik bu konuyu erkekler stratejik bir coğrafya kurmay heyeti edasıyla, kadınlarsa empatik bir merakla tartışıyor. Hadi gelin, bu tatlı karmaşaya birlikte dalalım… — Bir Erkek, Bir Kadın ve Bir Dünya Haritası… Erkekler genelde bu tarz konularda hemen “mantık moduna” geçer. Harita açılır, Google Maps’e girilir, sonra da bir ses yükselir: “Bak…
Yorum BırakBir Tarihçinin Gözünden Dijital Görünürlüğün Evrimi: Reels İzlenme Sayısı Neye Göre? Zamanın tozlu sayfalarında, toplumların dikkatini çeken şeyler hep değişti. Bir dönem meydanlarda anlatılan destanlar, sonra gazetelerin manşetleri, ardından televizyon ekranları… Ve bugün, sosyal medyanın kısa videoları. Bir tarihçi gözüyle bakınca, Instagram Reels’in yükselişi aslında bir başka “dikkat ekonomisi devrimi”dir. Peki bu devrimde, bir videonun izlenme sayısını belirleyen dinamikler nelerdir? Dikkatin Tarihsel Seyri: Yazıdan Görsele İnsanlık tarihi, dikkat süresinin sürekli kısaldığı bir hikâyedir. 19. yüzyılda gazeteler, okuyucunun ilgisini uzun metinlerle tutmaya çalışıyordu. 20. yüzyılda televizyonun doğuşuyla görüntü, kelimelerin yerini aldı. Artık mesajlar saniyeler içinde iletiliyordu. 21. yüzyıla geldiğimizde ise, Reels…
Yorum BırakNefes 2 Kaç Kişi İzledi? Toplumsal Bir Bakış Giriş: Toplumsal Yapılar ve Bireylerin Etkileşimi Bir araştırmacı olarak, her bir kültürel fenomeni toplumsal yapılar ve bireylerin davranış biçimlerini anlamak için bir pencere olarak görürüm. Sinema, toplumsal yapıyı ve bireysel deneyimleri yansıtan önemli bir aynadır. Bugün ise, Türk sinemasının önemli yapımlarından biri olan Nefes 2 filminin izleyici sayısını ve bu sayının toplumsal arka planını inceleyeceğiz. Bir filmin gişe başarısı, sadece estetik veya ticari bir ölçüt değil, aynı zamanda toplumun hangi değerlerle şekillendiğinin de bir göstergesidir. Film izleme alışkanlıklarımız, cinsiyet rollerinden kültürel pratiklere kadar birçok toplumsal faktörle şekillenir. Peki, Nefes 2 gibi bir…
Yorum BırakGözü Pek Deyim midir? Cesaretin Felsefi Anatomisi Üzerine Bir Deneme Bir filozof olarak, kelimelerin yalnızca iletişim araçları değil, aynı zamanda düşünce biçimleri olduğuna inanırım. Her kelime, insanın varoluşsal bir yönünü temsil eder. “Gözü pek” ifadesi de bu anlamda sıradan bir dil unsuru değil; cesaretin, bilginin ve varoluşun kesiştiği bir felsefi alanı işaret eder. Gözü pek deyim midir? sorusu, yüzeyde dilbilgisel bir sorgu gibi görünür; ama derinlerde, insanın dünyaya karşı takındığı ontolojik tavrı sorgular. “Gözü Pek”in Deyimsel Kimliği: Dilden Felsefeye Dilbilgisel olarak “gözü pek” bir deyimdir; çünkü bireyin korkusuz, atılgan ve cesur tavrını anlatır. Ancak bu ifade, sadece dilin yüzeyinde değil,…
Yorum BırakDünyanın En Büyük Böceği Hangisi? Ölçülerin, Duyguların ve Toplumsal Etkilerin Kesişiminde Merhaba! Konulara farklı açılardan bakmayı seviyorum; hele “en büyük” gibi iddialı bir soruyla karşılaşınca aklım hem numaralara hem de hikâyelere gidiyor. Burada, bakış açılarını cinsiyetlere atfetmeden; veri odaklı (ölçümler, kayıtlar, bilimsel kıstaslar) ve insan/toplumsal etki odaklı (duygular, kültür, koruma) iki perspektifi yan yana getireceğim. Böylece hem “hangisi en büyük?” sorusuna sistemli yaklaşalım hem de bu merakın bizde ve dünyada nasıl yankı bulduğunu konuşalım. — “En Büyük” Ne Demek? (Uzunluk, Kütle, Kanat Açıklığı) “Dünyanın en büyük böceği” sorusu tek bir cevaba sığmıyor; çünkü büyüklüğü üç ana ölçüyle tartışıyoruz: Uzunluk: Çubuk/baston…
Yorum BırakGöz Kapağı Düşmesi Tehlikeli mi? Ekonominin Gözünden Bir Sağlık Analizi Bir ekonomist için her şeyin merkezinde kıt kaynaklar vardır: zaman, emek, para ve sağlık. İnsan bedeni de bu prensibin dışında değildir. Kaynakların en değerlisi olan beden, sürekli yatırım ve bakım ister; gözler ise bu sermayenin en hassas bileşenidir. Göz kapağı düşmesi (ptozis), ilk bakışta yalnızca estetik veya tıbbi bir sorun gibi görünse de, aslında mikro düzeyde bireysel refahı, makro düzeyde ise üretkenliği etkileyen ekonomik bir göstergedir. Ekonomik düşünce bize her zaman şunu öğretir: Her şey bir fırsat maliyeti taşır. Göz kapağımızın düşmesi bile, fark edilmeden üretkenlikten, verimlilikten ve toplumsal refahtan…
Yorum Bırak652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Nedir? – Eğitimde Adalet, Eşitlik ve Dönüşüm Üzerine Bir Yolculuk Bazı yasal düzenlemeler vardır ki yalnızca bir yönetim değişikliğinden ibaret değildir; aynı zamanda toplumun geleceğini şekillendirir. 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) da bunlardan biridir. Bu yazıda sana sadece bir yasa maddesini değil, eğitimde toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi derin meseleleri düşünmeye davet eden bir hikâyeyi anlatmak istiyorum. Çünkü bir ülkenin geleceği, sınıf sıralarında atılan adımlarla başlar. 652 Sayılı KHK Nedir? Kökenine Kısa Bir Bakış 14 Eylül 2011 tarihinde yürürlüğe giren 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) teşkilat ve…
Yorum BırakKelimelerin Yağlayıcı Gücü: Gres Yağı Yerine Vazelin Kullanılır mı? Bir edebiyatçının dünyasında her kelime bir yağlayıcı gibidir; cümlelerin dişlileri arasında sürtünmeyi azaltır, anlamın akışını sağlar, duyguların pasını çözer. Edebiyat da tıpkı bir makine gibi, düzenli çalışması için özenle seçilmiş sözcüklere, uyumlu yapıya ve incelikli bakıma ihtiyaç duyar. Bu yüzden “Gres yağı yerine vazelin kullanılır mı?” sorusu yalnızca teknik bir merak değil; aslında anlatıların işleyişine dair bir metafor olarak da düşünülebilir. Gres Yağı ve Vazelin: Maddeden Anlama Gres yağı, mekanik dünyada sürtünmeyi azaltan, sistemi koruyan ve sürekliliği sağlayan bir maddedir. Vazelin ise daha yumuşak, daha narin bir temas sunar; tıpkı bir…
Yorum Bırak“Fotoğraftan Ne Olduğunu Bulmak?”: Zihnin Görsel Kodlarını Çözmek Bir psikolog olarak her zaman şu soruyla ilgilenmişimdir: İnsan zihni bir görüntüye baktığında neyi, neden görür? Bir fotoğraf, yalnızca bir anı dondurmaz; aynı zamanda o anı gören zihnin geçmişini, duygularını ve önyargılarını da yansıtır. Bu nedenle, “fotoğraftan ne olduğunu bulmak” aslında yalnızca bir görsel çözümleme değil; algının, duygunun ve toplumsal belleğin kesişim noktasında gerçekleşen derin bir psikolojik süreçtir. Görüneni anlamak için önce göreni anlamamız gerekir. Görmek, Sanmaktan Başlar: Bilişsel Psikolojinin Penceresinden Bilişsel psikoloji, insanın çevresini nasıl algıladığını, yorumladığını ve anlamlandırdığını inceler. Bir fotoğrafa baktığımızda gözlerimiz yalnızca ışığı yakalar; asıl görüntü zihinde oluşur.…
Yorum Bırak