Hamaseti Hamiyet Ne Demek? Kahramanlık mı, Yoksa Dram mı?
Ahh sevgili okuyucu… “Hamaset” ve “Hamiyet” kelimelerini duyunca zihninde eski bir Osmanlı paşası mı canlanıyor? Belki de elinde tespih, dilinde “Vatan elden gidiyor beyler!” diyen bir karakter… Haksız sayılmazsın! Ama gel, bu kelimelere biraz modern dokunuşla, biraz mizahla, biraz da ilişkisel zekâyla bakalım. Çünkü “Hamaseti Hamiyet” sadece tarih kitaplarında değil, WhatsApp gruplarında da yaşanıyor artık!
—
Bir Erkek, Bir Kadın ve İki Osmanlıca Kelime Bara Girer…
Bir düşün: Kadın diyor ki, “Sen bana hiç ilgi göstermiyorsun.”
Erkek diyor ki, “Ama geçen hafta çamaşır makinesini tamir ettim, daha ne istiyorsun?”
İşte sevgili okur, burada “hamaset” ve “hamiyet” çatışıyor.
Erkeğin içinde hamaset var — “ben kahramanım, görevimi yaptım!”
Kadının içinde hamiyet var — “ben duygusalım, ilişkiyi korumak istiyorum!”
Yani aslında bu iki kelime, erkek ve kadının doğuştan getirdiği iki farklı “yaşam stratejisi” gibi. Biri savaşta parlıyor, diğeri kalpte yaşıyor!
—
Hamaset Nedir? Kahramanlık Tadı, Fazla Kaşıkla!
“Hamaset” Arapça kökenli bir kelime; özetle “kahramanlık, yiğitlik, gösterişli vatanseverlik” anlamına geliyor.
Ama günümüz dilinde biraz “fazla dramatik ciddiyet” gibi bir tınısı var.
Mesela bir erkek arkadaşın, kahve almak için markete giderken, “Gerekirse canımı veririm, sen kahvesiz kalma!” derse…
Evet, o kişi “hamaset” doz aşımına uğramıştır.
Hamaset, bazen yapılması gerekenin 5 katını anlatır. Biraz destansı, biraz abartılıdır.
Sosyal medyada “Ben olmasam kim yapardı?” diyenlerin çoğu da bu kulvardadır.
Kahramanlık güzel şeydir ama sürekli mod açarsan, romantik film bile aksiyon sahnesine döner!
—
Hamiyet Nedir? Kalbin Sessiz Kahramanı
“Hamiyet” ise Osmanlıca’nın yumuşak tarafı: yardımseverlik, fedakârlık, insanlık sevgisi.
Kısacası, birinin düşmesini engellemek için kendi ayakkabısını çıkarıp verenlerin kelimesi.
Ama bu fedakârlık bazen öyle bir seviyeye gelir ki, kişi başkalarının mutluluğu uğruna kendi sabrını yakar!
Bir örnek: Kadın, sabah işe geç kalan sevgilisinin kahvaltısını hazırlar, sonra kendi kahvesini içmeye fırsat bulamaz.
İşte orada “hamiyet” kalp emojisiyle belirir.
Ama bu hamiyet fazla kaçarsa, “Ben senin annen miyim?” repliğine dönüşebilir.
Yani doz çok önemli sevgili okur, yoksa sevgi fedakârlığa, fedakârlık da dramaya evrilir!
—
Erkeklerin Hamaseti, Kadınların Hamiyeti
Şimdi dürüst olalım: Erkeklerin çoğu “hamaset” üzerinden yaşar.
Bir problem mi var? “Ben çözerim!”
Bir araba mı bozuldu? “Ben hallederim!”
Bir duygu mu incindi? “Hmm… onu da ben tamir ederim ama duygusal tornavidam yok.”
Erkek stratejik düşünür, hemen çözüm üretir ama bazen duygusal tarafı kaçırır.
Kadınlar ise “hamiyet” odaklıdır.
Birinin kalbi kırıldıysa fark eder, birinin morali bozulduysa hisseder.
Yani duygusal radarları NASA uydusundan daha hassastır.
Ama bazen fazla empati, kendi huzuruna zarar verebilir.
—
Modern Zamanların Hamaset ve Hamiyeti
Bugünün dünyasında bu iki kelime hâlâ bizimle yaşıyor.
Hamaset — Instagram story’lerinde: “Ben kimseye minnet etmem!”
Hamiyet — WhatsApp durumlarında: “Kırıldım ama belli etmedim.”
Birinde yüksek sesli kahramanlık var, diğerinde sessiz bir zarafet.
Bunları dengeleyebilmek ise günümüzün en büyük sanatı!
Biraz hamaset, biraz hamiyet…
Birini fazla kaçırırsan ego olur, diğerini fazla kaçırırsan özveri fazlası.
İdeal karışım: “Kahraman kalpli, empatik zeki” insan!
—
Son Söz: Biraz Kahraman, Biraz Melek Olmak Gerek!
Sonuç olarak, “hamaseti hamiyet” sadece eski bir deyim değil, insanlığın içinde süregelen bir denge meselesi.
Bir taraf “ben hallederim!” diyor, diğer taraf “birlikte aşarız!” diyor.
Hayat da tam burada güzelleşiyor.
Kahramanlıkla şefkat el ele verince, ortaya gerçek insanlık çıkıyor.
Peki sen hangisisin sevgili okur?
Bir “hamaset savaşçısı” mı, yoksa “hamiyet meleği” mi?
Yorumlarda bekliyorum — hadi bakalım, kim daha çok kahraman kim daha çok kalp? 💬😉